Değirmen Eko Yatırım A.Ş. bünyesinde yer alan Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi, geçmişten günümüze zeytincilik ve zeytinyağı üreticiliği ile ilgili objelerin toplanması, korunması ve sergilenmesi prensibini misyon edinmiş özel statülü bir müzedir.  Bulunduğu coğrafyanın hediyesi olan zeytinin değerini bilmekle yetinmeyip, bu değeri tüm toplumlara anlatmak gayesiyle zeytinin ve zeytinyağının binlerce yıllık gelişim ve dönüşümünün sergilendiği Oleatrium bir taraftan sürdürülebilirlik ve şehir müzeciliği fikrine de sahip çıkar. Oleatrium, vizyonu gereği sadece bir sergileme ve depolama alanı olmak değil, bulunduğu ilçe, il ve bölgede yerel faaliyetlere ev sahipliği yapmak, çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiği, sergilerin açıldığı, bilimsel yayınların yapıldığı, ülkemizin tanıtımına katkıda bulunan eğitim ve kültür kurumu haline gelmeyi hedefler.   Kurucularımız Hasan Tonbul Ve Gürsel Tonbul’un Mesajı “İnsanlık için bu kadar önem taşıyan zeytinyağının dünyada bilinen en eski üretim tekniklerinden başlayarak erken sanayi dönemine kadar olan süreci gelecek kuşaklara aktarmak istedik. Yaşadığımız toprakların zeytin ve zeytinyağı kültürünün; Zeytinin Anadolu ve Akdeniz tarihi ile bağını yansıtmak, paylaşmak, anlamlandırmak, geleceğe miras bırakmak adına oluşturduğumuz Oleatrium umarız ki tıpkı bir zeytin ağacı gibi kadim olur.”

Müzenin Yaratılış Süreci Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi,  Hasan Tonbul’un 30 senelik birikimini kapsayan özel bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. 2009 yılının Mayıs ayında Gürsel Tonbul’un teşviki ile taslak projenin hazırlığına başlanmış, Ekim ayında proje tamamlanmış ve Kasım ayında uygulamaya geçilmiştir. 2011 yılı Mayıs ayında “Oleatrium Sergi Salonu” olarak hizmete açılmış, 2012 yılında ise ‘özel müze’ statüsü almıştır. Müze’nin ismi, köken olarak Latince olea (zeytin) ve atrium (avlu) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve ‘Zeytin Avlusu’ anlamına gelmektedir.  Mimaride inşaat malzemesi olarak, sürdürülebilirlik teması ve orijinalli korumak adına çoğunlukla yerel ve orijinal olan çıkma veya söküm ürünler (harman tuğla-taş-ahşap vb.) tercih edilmiştir. Dışarıdan bir zeytinyağı fabrikası görünümünde yapılan Müze, 3.000 m2 lik bir kullanım alanına sahiptir. Dış bahçe, iç bahçe, lobi ve 11 adet sergileme salonundan oluşmaktadır. Lobi bölümü iki kısımdan oluşmaktadır. Hediyelik eşya, zeytinyağı, şarap gibi çeşitli ürünlerin satın alınabileceği bir müze mağaza ile çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiği bir seminer alanı şeklindedir. Sergileme alanları ise kronolojik olarak birbirini takip eder şekildedir. Ayrıca görsel ve estetik olarak ön plana çıkartılmayarak sergilenen objelerin varlığı ve bu objelerin bağlı olduğu dönemler vurgulanmak istenmiştir.