Bu ‘Değirmen’den zeytinyağı akıyor
Gürsel Tonbul, Antalya'da doğdu, ilk, orta ve lise eğitimini orada aldı.
1974'te Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü’nden mezun oldu.
1975'te evlendi, Kuşadası'na yerleşti. 1980'e kadar Kaya Aldoğan Lisesi’nde İngilizce öğretmenliği yaptı. Daha sonra turizm ve otelcilik dalında aile şirketinde aktif yöneticilik görevi üstlendi.
1995'te, eşinin adını taşıyan Gürsel Tonbul Çiftlik İşletmesi ile Değirmen Restoran’ın kurulmasıyla hayatında yeni bir dönem başladı.
"İklim değişikliği, savaş, su, bitki, hayvan çeşitliliğinin azalması konularında yaşadığımız süreci ve zorlukları, geleceğimizin hafızası ve çocukluk yıllarında başlayan çevre bilinci ile yakından takip ediyordum. Sektörümüzde doğal üretim yapanların hikayelerini okuyordum. İnsanların nasıl kazandığını izledim. Neler yapacağımıza dair pek çok sorunun sorulup yanıtların bulunması gerekiyordu. Yaşadığımız süreci izleyip değerlendirdik. Çocuklarımıza bıraktığımız mirasa bakıp eksikliklerimizi gördük. Tarımda verimliliğin nasıl düştüğünü, genetiği değiştirilmiş ürünlerle beslenmek zorunda kaldığımızı üzülerek ve çaresizce izledik. Bu arada alternatif tarım modellerini araştırdım, karşıma ‘organik tarım’ çıktı.
Bir gecede ve tek başıma, değişim ve organik tarımı uygulamalarına geçiş kararı verdim. İlk 5 yıl çok zor ve meşakkatli oldu. Zira; tüm çevresi, çalışanları, ailesi, arkadaşları, toprak, bitkiler, ağaçlar, bağlar, bahçeler adeta bu geçişe karşı duruyorlardı.
Dönüşüm sancılı ve zorlu oldu ama vazgeçmeyi aklından hiç geçirmedi. Organik tarıma yürekten inandı. Bu inanç ve kararlılıkla geçen zor yılların ardından başarıyı yakaladı ve çevresine güven aşıladı."
BURADA HER ŞEY ORGANİK
2000'de sertifika alarak organik tarıma başladı.
2014'te ise zeytin ve zeytinyağı üretimine katkı sağlamak amacıyla işletme altındaki Gürsel Tonbul Çiftlik İşletmesi ile Değirmen Restoran’ı ‘Değirmen Eko Yatırım A.Ş.’ adı altında birleştirme kararı aldı.
Davutlar yolundaki işletmenin arazi varlığı 2 bin dekar. Çoğunluğu zeytinlik, bir kısmı sofralık zeytin olmak üzere üçte biri arpa, buğday, nohut ve üzüm bağlarına ayrılmış.
150 dekar alan organik tarım alanı ve arıcılık için ayrılmış. Bahçede, zeytin, fıstık, kayısı, avakado, badem, hurma, nar, incir, defne ve keçiboynuzu gibi bitkiler Ege ve Akdeniz bitki örtüsünü renklendiriyor.
Zeytin ağaçlarının altında serbest dolaşan tavuklar geziyor ve bu doğal ortamda keçiler, koyunlar da bulunuyor. Geleneksel taş baskıya ek olarak modern sıkım teknikleri ile üretilen soğuk sıkım zeytinyağının üretimi de yapılıyor. Organik üretim yapan sertifikalı bir işletme.
Çocukluğundan beri severek izlediği ördekler ile hem işletmenin rengi süsü, hem çocukların eğlence, hem de bitki-insan-hayvan döngüsünün devamı sağlanıyor. Bu ördekler "şükür dansı" yaparak çocukların gözdesi olmuş durumda. Ayrıca, bir de özel tavuk çiftliği bulunuyor.
ŞÜKÜR DANSI BETİMLİYOR
Ürünlerin markası ise ‘Yerlim’. Gürsel Hanım, çocukluğunun güzel değeri verilen Yerli Malı Haftası’nı canlandırmak üzere hazırlanan eseri ilham kaynağı olmuş. Logosunda yer alan "şükür dansı" teması bu değeri betimliyor.
"10 ayır bahçemizde 50-70, 300-500 yıl arası ve bin yaşında zeytin ağaçlarımız var. Yüzde 20'si sofralık, yüzde 80'i yağlık. Ağırlık memecik olmak üzere Gemlik ve Karaburun Hurma da..."
Zeytinyağında da ana markamız ‘Yerlim’.
‘Ania’, ‘Andız’, ‘Ada’ olmak üzere üç ek alt markamız mevcut.
Üretime 2000'de, Tarış’ın köylülerinden zeytin alıp başladı. Satışa değer nitelikte ilk ürün 2002 yılında çıktı. 2005 yılında İtalya’dan ödül aldı. Zeytinyağları İtalya’daki Uluslararası Flos Olei Kataloğu'nda yer aldı. İtalya, Hollanda, Almanya ve Japonya gibi ülkelere ihracat yapıldı.
Gürsel Tonbul Çiftlik İşletmesi ve Değirmen Restoran'ı kalıcı bir miras haline getirdi. Kendi ürettiği zeytinler ile 2000'de sertifika aldı. 2014'te ise zeytin ve zeytinyağı üretimini artırmak amacıyla Eko Yatırım A.Ş. olarak birleşti. Geleneksel taş baskıya ek olarak modern soğuk sıkım yöntemi ile üretim yapılmakta.
ZAMAN TÜNELİNDE YOLCULUĞA HAZIRLANIN
Gürsel Tonbul’un eşi Hasan Tonbul, Değirmen Park’ın hemen girişinde... Zeytin ağacı, zeytin ve zeytinyağına duyduğu saygı-sevginin göstergesi olarak... Bu ölümsüz ağacın ve meyvesinin suyunun Anadolu'da bilinen tarihini gelecek nesillere aktarmak üzere...
“Oleatrium-Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi”ni de hayata geçirmişler.
‘Olea’ (zeytin) ve ‘Atrium’ (avlu) kelimelerinin birleşerek oluşturduğu ‘zeytine ait geniş alan-zeytin avlusu’ anlamına gelen Oleatrium’un proje ve inşaatına Mayıs 2009'da başlamış, iki yıl sonra “Oleatrium Sergi Salonu” olarak hizmete açılmış, 2012'de ise ‘özel müze’ statüsü almış.
Bahçenin arkeolojik değeri; fabrika kısmında ise zeytinyağı üretim sürecine dair hikayeler sergilenmektedir. Bahçede 30 bin metre kare alan üzerine kurulu 3 bin metrekarelik alan, bitkiler ve çeşitli unsurlar ile şekillendirilmiş.
Oleatrium'da sergilenen tüm objeler, Tonbul çiftinin yaklaşık 30 yılı aşkın emeğinin ürünü. "Zaman tüneli" tarzında tasarlanmış müzede, antik dönemin günümüze kadar olan sürecinin tarihi sıralama ile zeytinyağı üretimindeki değişim ve teknolojileri ve zeytinyağının farklı kullanım alanlarını eserler ve canlandırmalarla hikayeli bir üslupla anlatıyor.
Sergilenen objeler, zeytinyağının ortaya çıkışının ötesinde, dönemin yaşam şekli hakkında bilgiler de aktarıyor.
Gürsel Hanım, inanıyorum ki, yaptıkları ve yapacaklarıyla, zeytinin meyvesinden suyu zeytinyağına ve zeytin ağacına kadar olan her şeyi onurla temsil ediyor.
İyi ki varsınız...